Kadın ve Demokrasi Derneği’nin Türkiye genelinde 44. İl Temsilciliği, Valimiz Doç. Dr. İlker Gündüzöz ve Uzm. Dr. Meşide Hanımefendi’nin katılımıyla Muş Öğretmenevinde yapılan tören ile açıldı.
Açılış törenine; KADEM Başkanı Dr.Saliha Okur Gümrükçü, Başkan Yardımcısı Sayın Sümeyye Erdoğan Bayraktar’ın yanı sıra Ak Parti Milletvekili Mehmet Emin Şimşek ile eşi, Belediye Başkanı Feyat Asya ile eşi, MŞÜ Rektörü Prof. Dr. Fethi Ahmet Polat, İl Emniyet Müdürü Zafer Aktaş ile eşi, Milli Eğitim Müdürü Metin İlci ile eşi ve İl protokolü katıldı.
Saygı duruşu ve İstiklal Marşımızın okunması ile başlayan program da açılış konuşması KADEM Muş İl Temsilcisi Keziban Mergen tarafından yapıldı.
Açılış konuşmasının ardından kürsüye gelen KADEM Başkanı Dr. Saliha Okur Gümrükçüoğlu yaptığı konuşmada; “Öncelikle hepiniz Kadın ve Demokrasi Derneği Muş Temsilciliği açılışımıza hoş geldiniz, hepinizi saygı, sevgi ve muhabbetle selamlıyorum.
Kültürel değerimizden biri olan Muş Lalesini yetiştiren topraklarda 44. Temsilciliğimizi açıyor olmaktan büyük bir mutluluk duyuyoruz. Açtığımız her bir temsilcilik, bizlere farklı değerler ve zenginlikler katıyor.
KADEM, kurulduğu günden bu yana Türkiye’nin dört bir yanında açtığı temsilcilikleri ve yurtları ile kocaman bir aile oldu. Aile olmanın içinde barındırdığı sevgi, muhabbet ve sorumluluk bilinci ile faaliyetlerimize yenilerini ekleyerek devam ediyoruz.
Gayret bizden takdir Allah’tan diyerek toplumun dertleriyle dertleniyor, bu bilinçle aşkımızı hiç kaybetmeden daha insaflı bir toplum düzeni için çalışıyoruz.
Bugün hayırlı ve güzel işlerin başlangıcını yapmak için bir araya geldik. Siz Muşlu kardeşlerimizle el ele vererek Muş ilimizi, kadınlarını, erkeklerini ve çocuklarını, daha yakından tanıyıp faydalı çalışmalar üreteceğimize yürekten inanıyorum.” Dedi.
KADEM Başkanının konuşmasının ardından kürsüye Başkan Yardımcısı Sayın Sümeyye Erdoğan Bayraktar gelerek; “İlk çağlardan beri tarihte iz bırakmış çok önemli medeniyetlere ev sahipliği yapan, türlü istilalara direnen, Anadolu’nun Anadolu olmasını sağlayacak zaferlerin kazanıldığı bu topraklarda bulunmanın mutluluğuyla sizleri selamlıyorum. Bugün burada Muş temsilciliğimizi açıyor olmak, yıllar önce çıktığımız KADEM yolculuğunda 44. ilimize ulaşmış olmak, yeni insanlar yeni kültürler ile tanışmak çok heyecan verici. Rabbim bu heyecanımızı her zaman diri tutsun, birliğimizi daim etsin.
Kıymetli misafirler,
Kadını, aileyi, toplumu güçlendirmek, geleceğimize sahip çıkmak gibi ortak bir derdimiz var. Bunu başarmak için de birbirimize ihtiyacımız var. Doğu’nun Batı’ya, Kuzey’in Güney’e ihtiyacı var. Her birimizin birikimi ve tecrübeleri o kadar değerli ki; ancak paylaşırsak çoğalırız, paylaşırsak sesimiz çıkar, paylaşırsak güçleniriz ve eğer biz güçlenirsek toplum güçlenir, ülke güçlenir.
İşte sırf bu yüzden bile iyi ki KADEM var, iyi ki Türkiye’nin her bölgesine ulaşmayı kendine dert ediniyor. Yerel farklılıkları dikkate alıyor, zenginlikleri koruyor ve ortak bir dil geliştirerek topluma fayda üretiyor.
Muş’un kıymetli kadınları, anneleri… Bu vesileyle bir kez daha sizlerle birlikte çalışacak olmaktan, birlikte üretecek olmaktan duyduğum memnuniyetimi dile getirmek istiyorum. Kadem sizlerle büyüyor, renkleniyor, güçleniyor ve toplumu güçlendiriyor.
Değerli Dostlar,
KADEM olarak kadına ve aileye dair her konuyu, her problemi sorumluluk alanımız olarak belirledik. Kadın sorunlarının tek tipçi bir bakış açısıyla ele alındığını görüyoruz. Oysa Kadının sadece belli modernist kriterlere uyarsa mutlu ve güçlü olacağı fikri doğaya aykırıdır. Peygamber Efendimiz'in zamanına da bakarsak görürüz ki savaşa katılan kadın da var, evinde çocuklarına bakan kadın da var, ticaretle uğraşan, öğretmenlik yapan, hatta zabıtalık yapan kadın sahabe örnekleri var.
Dinimizde bile kadınlara hayat meşgalelerinin ne olacağı konusunda kırmızıçizgiler konulmamış, sadece belli prensipler konmuş, hal böyleyken bizim kadın sadece çalışmalı veya sadece evde olmalı dememiz makul değil. Dolayısıyla prensibimiz şu, Allah rızasına uygunluğu yakalamak kaydıyla, hayatın gerçeklerini görmeli, içinde olunan toplumun, zamanın, coğrafyanın şartlarına bakmalı, her insanın kendine has ihtiyaç ve potansiyellerini dikkate almalı ve buna göre adil bir yaşayışa imkân vermeliyiz. Keza ailenin çok çeşitli saldırılar altında olduğu bir dönemdeyiz. Aile ve neslin devamı insan doğasını dikkate almayan, haz merkezli, bireyi toplumdan öne koyacak şekilde yüceleştiren bazı modernist popüler akımların insafı, insafsızlığına bırakılamaz. Bireylerin sağlıklı olması ilk başta sağlıklı aileye bağlı, bu olmadan toplumun iyiliği mümkün olamaz. Kötü aile uygulamalarına bakıp bireyin veya özelde kadının ezilmesinin suçu aile kavramına atılamaz.
Tam tersine sağlıklı bir aile, kadını da bireyi de güçlendirir. Dolayısıyla gücümüz yettiğince bizler, toplum yapımızın bozulmasına, değerlerimizin tahrip edilmesine karşı dik duruşumuzu sürdüreceğiz. 2 hafta sonra gerçekleşecek olan 3. Kadın ve Adalet Zirvemizin de bu nedenle temasını Ailenin güçlendirilmesi olarak belirledik. Ulusal ve uluslararası uzmanların, politika yapıcıların katılımıyla, hem ülkemizde hem dünyada ailenin önündeki tehditlerle nasıl mücadele ederiz, aileyi nasıl güçlendirebiliriz, bunları etraflıca masaya yatıracağız.
Kıymetli misafirler,
Kadın bir tarafta modern Batı zihniyetinin, diğer tarafta dinimizle ilgisi olmayan bazı geleneksel kodların baskısı altında sıkıştırılmaya çalışılıyor. Biz tüm bu baskılardan kurtulup kadının da erkeğin de, Allah'ın bizi kıldığı onurlu, kulluğumuza yaraşır, adaletli bir yaşayış derdindeyiz.
Çünkü kadının ikincilleştirildiği, haklarından mahrum edildiği bir toplumda çocuklar da sağlıklı yetiştirilemez, aileler güçlü olamaz, siyasi ve ekonomik mekanizmalar da sağlıklı çalışamaz ve nihayetinde gerçek bir toplumsal refah, kalkınma ve adaletten bahsedilemez.
Bu bilinçle çıktığımız bu yolda, kendi potansiyellerini gerçekleştirme çabasında olan kadınlar olarak, 5 yılı aşkın bir zamandır hatalarımızla, eksikliklerimizle birlikte gurur verici işler yaptık.
Bu işlere yenilerini katmak, birbirimizden öğrenerek çalışmalarımızın alanını ve kapsamını genişletmek bizler için çok kıymetli. Düzenlediğimiz eğitimler, seminerler, okumalar, kampanyalar ve projeler ortak sermayemiz. Sözlerime son verirken temsilciliğimiz bünyesinde aramıza katılan tüm arkadaşlarımıza, hoş geldiniz diyor, yeni yuvamızın çok büyük hayırlara vesile olmasını diliyorum. Hepinizi saygı ve sevgi ile selamlıyorum.” Dedi.
Daha sonra da Muş Belediye Başkanı Feyat Asya ve Ak Parti Muş Milletvekili Mehmet Emin Şimşek konuşma kürsüsüne gelerek birer konuşma yaptı.
Kadın ve Demokrasi Derneği’nin Muş İl Temsilciliği açılış programında son olarak kürsüye gelen Valimiz Doç. Dr. İlker Gündüzöz;
“KADEM Kadın ve Demokrasi Derneği’nin saygıdeğer başkanı.
Saygıdeğer hanımefendi.
KADEM'in saygıdeğer yöneticileri.
Hanımefendiler ve beyefendiler.
Muş’umuza hoş geldiniz.
Laleler diyarından, Anadolu’nun Kapısı Malazgirt’ten sizlere en derin selam ve saygılarımı sunuyorum.
Ayrıca Sayın Vekilim, Sayın Belediye Başkanım, Kıymetli mesai arkadaşlarım kıymetli Muş'lu Hemşerilerim sizleri de saygılarımla selamlıyorum.
Bugün KADEM’in 44. Şubesinin ilimizde açılması sebebiyle burada toplanmış bulunuyoruz.
KADEM Derneği isminde yer alan "kadın" ve "demokrasi" temalarından oluşmaktadır.
KADEM kendisine isminde de saklı olan çok önemli iki tema, ikimiz misyon seçmiş: Kadın ve demokrasi.
Zaten sadece kadın dediğimiz zaman bile toplumların yarısını ilgilendiren bir temadan bahsetmiş oluyoruz. Buna çocukları da eklersek kitle daha da büyüyor. Çünkü kadın ailenin çekirdeği aile de toplumun çekirdeğidir.
Kadınlar merhametin timsalidir. Onun için "ana kucağı"ndan bahsederiz, ana kucağı deriz. Ama baba kucağı demeyiz. Neyse ki "Baba Ocağı" deriz.
Sahabe efendilerimizden biri peygamberimize sorar; "Yakınlarımızdan en çok hangisine iyilik edelim, sevelim?"
Peygamber efendimiz "Annene" der. İkinci kez sorar, Peygamber efendimiz yine annene der. Üçüncü kez sorar yine annene der. Son sefer sorduklarında ise "babana" der. Babalarımız üzülmesin ama babalarla annelerimiz arasında böyle bir fark var işte.
Merhamet timsali olan annelerimizi şükranla ve hayırla yâd ediyorum. Hakkın rahmetine kavuşmuş, Hakka yürümüş olan annelerimizi de rahmet diliyorum.
Derneğimizin isminde var olan ikinci tema ise demokrasi. "Demos" halk demek. Bu kavram, daha büyük bir kitleye hitap ediyor; tüm halka. Bütün ülkeler için en asli konulardan birisidir demokrasi.
Sivil toplum ve sivil toplum kuruluşları en önemli güçlerimizden biridir. Devletin faaliyetlerini tamamlayan ve ona yardımcı olan büyük bir güçtür. Bu çerçevede,KADEM müstesna sivil toplum kuruluşlarından birisidir. KADEM'in Muş temsilciliğinin açılmış olmasından son derece mutluyuz.
Biz, yerel yöneticiler olarak Muş ilinde açılan bu önemli temsilciliğin yanındayız. Şair der ki : ‘Kadem bastı gönül tahtı. Dil-i pür-ü reng-ü tabım. Derde derman sefa geldin.’ Hülasa özümüzde var olan "Dil-i pür" yani "gönül zenginliği"ni Muş'a getiren KADEM'e diyorum ki: Sefa geldin, hoş geldin."
Günün anlam ve önemini belirten protokol konuşmalarından sonra İl Müftüsü Alettin Bozkurt tarafından okunan duanın ardından sahnede temsili kurdele kesimi yapılarak KADEM Muş İl Temsilciliği açıldı.
Kadın ve Demokrasi Derneği’nin Türkiye genelinde 44. İl Temsilciliğinin açılış töreni programı hatıra fotoğrafı çekilmesinin ardından sona erdi.