MEVLİD-İ NEBİ HAFTASI PROGRAMI DÜZENLENDİ
20.11.2018
Muş İl Müftülüğü tarafından Mevlid-i Nebi Haftası kapsamında program düzenlendi.
Muş Öğretmen Evi Konferans Salonunda düzenlenen programa; Valimiz Doç.Dr. İlker Gündüzöz, Belediye Başkan Yardımcısı Aydın Özarslan, MŞÜ Rektörü Prof. Dr. Fethi Ahmet Polat, Dicle Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Görevlisi Prof. Dr. Hasan Tanrıverdi, Vali Yardımcıları Alper Çifçi ve Mehmet Kocabey, Emniyet Müdürü Zafer Aktaş, protokol üyeleri, kurum müdürleri ile çok sayıda vatandaş katıldı.
‘Hz. Peygamber ve Gençlik’ temalı program, Sungu 3. Camii İmam Hatibi Nesrullah Binici tarafından okunan Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başladı.
Diyanet İşleri Başkanlığınca hazırlanan sinevizyon gösteriminin sunulmasıyla devam eden programda İl Müftüsü Alettin Bozkurt tarafından açılış konuşması yapıldı. Programda, Belediye Başkan Yardımcısı Aydın Özarslan da bir selamlama konuşması gerçekleştirdi. Düzenlenen programda bir konuşma yapan Valimiz Doç.Dr. İlker Gündüzöz;
“Kıymetli Hazirun.
Hanımefendiler, beyefendiler.
Rahman ve rahim olan Allah’ın selamı üzerinize olsun. Bugün Mevlid-i Nebi Haftası münasebetiyle bir araya gelmiş bulunuyoruz.
Kıymetli hocamız birazdan kendi alanında tafsilatlı bir ders verecek.
Bu yıl ki konu “Peygamberimiz ve Gençlik” Hocamız konu hakkında konuşacağından çok fazla detaya girmenin anlamı yok. Yalnız ben bu haftanın önemi, peygamberimiz ve gençlik konusunda bir-iki cümle söylemek ve sizleri selamlamak için konuşma niyetimi beyan ettim.
Gençlik bizim en büyük sermayemiz. Bu yılki Mevlid-i Nebi Haftası’nın teması da ‘Hz. Peygamber ve Gençlik’. Nüfusumuzun önemli bir bölümü genç nüfus. Bugün Avrupa ülkelerine gittiğiniz zaman yolda çocuk seslerine hasret toplumlar, genç nüfusun son derece az olduğu bu yüzden işgücü açığını diğer ülkelerden tamamlamaya çalışan ülkeleri görüyoruz. Çocuk seslerine, genç nüfusa hasretler ve küçük yerlerde bile huzur evleri var. Yaşlı insanlar var.
Gençlik bizim için büyük bir nimet. Bu nimet aynı zamanda bize büyük bir sorumluluk yüklüyor. Çünkü; iyi eğitilmiş, donanımı yüksek, milli ve manevi değerlerine bağlı geleceğine, geçmişinden aldığı güçle emin bakan gençliğe ihtiyacımız var.
İlk emri, “Oku” olan bir dinin mensuplarıyız. Bunun yanı sıra “Âlimin Uykusu Cahilin İbadetinden Evladır.” diyen bir anlayışın mensuplarıyız. Dolayısıyla donanımı yüksek, kendi milli ve manevi değerlerini bilen, asrın gerekleriyle bilgi donanımı ile yüklenmiş bir gençliğe ihtiyacımız var.
Allah-ü Teâlâ sadece emrini ayetle değil, Kur’an-ı Kerim’in yanında bir de rol model olarak peygamberini göndererek insanlara görsel ve uygulamalı olarak da yol göstermektedir.
Bugün insanlık rol model olarak, örnek insan olarak peygamberimizi ve onun davranışları seçmiş olsaydı; Filistin’de binlerce çocuk yetim öksüz kalmazdı ya da Suriye’den 3.5 milyon insan kendi evlerinden koparılarak bizim ülkemizde misafir olmazdı.
Bu program yaklaşık 2 saat sürecektir. Bugün gelişmiş dediğimiz ülkelerde ortalama 2 saat içerisinde dört kişi cinayetten ölmüş olacak. Yani gelişmek sadece kişi başına düşen milli gelirin tavan yaptığı, insanların daha lüks arabalara bindiği, daha lüks evlerde yaşadığı bir ortamın oluşması anlamına gelmez. Aynı zamanda huzur içerisinde insanların olduğu, birbirlerine güler yüzlü olan, selam veren, bayrağına, milletine, anasına, babasına tersinden de baba, anne için evladına sahip çıkan, onları iyi, ahlaklı yetiştiren toplumlar olmakta gelişmişliğin ölçütüdür. Bakın bugün Avrupa’da en gelişmiş ülkelerde iki saatte dört insan cinayete kurban gitmektedir. Yarım saatte bir insanlar öldürülüyor. Onun için gelişmişlik düzeyini aynı zamanda sosyal ve manevi değerlerin yükseltildiği unsurlar açısından da değerlendirmemiz gerekiyor.
Hazreti Peygamberimizin hayatından aldığımız örneklerle gençliğimize emek vermemiz gerekiyor. Gençliğimiz bizim kuşağımızdan daha ileri bir seviyeye, daha donanımlı bir düzeye, milli ve manevi değerlerine bağlı yetişirse hainlikler ortadan kalkacaktır. Anne-babaya hürmet artacaktır. Ailenin çekirdeği olan hanımlara saygı artacaktır. Toplumun çekirdeği olan aile daha sağlam olacaktır. Tabii, her şeyi maddi âlemde arayan, maddi dünyadaki gelişmişliği, kişi başına düşen milli geliri üst seviyelere çıkarmayı yeterli gören bir anlayış çerçevesinde o zaman bazı ideolojilere teslim olmak kaçınılmaz oluyor.
O zaman ne deniyor; ekonomik gelişmişliğin, ekonomik faktörlerin bir uzantısı olarak din çıkmıştır diyen, haşa dinsiz Marksist anlayışlara maalesef gençlerimiz kapılabiliyor, bu tuzaklara düşebiliyor. Kendi bayrağına, kendi milletine, anasına, babasına, hayırlı evlat olamayabiliyor ve bunlara kurşun sıkabiliyor. Onun için iyi nesiller yetiştirmek, düzgün bir gençlik inşa etmek hepimizin vebalidir ve bunun için elimizden geleni yapmak zorundayız.
Allah, bayrağımızdan hilali, camilerimizden laleyi, kalbimizden de Allah sevgisini eksik etmesin. Ben bu Mevlid-i Nebi Haftası’nın daha huzurlu ve mutlu günlere bir vesile olmasını Allah’tan niyaz ediyorum ve hepinizi selam ve saygıyla selamlıyorum.” Dedi.
Programda Dicle Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Görevlisi Prof. Dr. Hasan Tanrıverdi ‘Hz. Peygamber ve Gençlik’ konulu konferans verdi. Konferansın ardından Liseler ve Kur’an Kursları öğrencilerince ezberlenen ‘Kırk Hadis’ yarışmasında dereceye girenlere ödüllerinin verilmesinin ardından sona erdi.
